Akdeniz Üniversitesi’nde rektörlük yarışı hız kesmeden devam ederken Rektör Adayı Prof. Dr. İsmail Boztosun, Akdeniz Üniversitesi’nde dönüşümü hedeflediğini söyledi. 3. nesil üniversite modelini işaret eden Boztosun, “Üniversitemizin dönümüşü için 3. nesil üniversite modelini öneriyoruz. Tasarladığımız mega projelerle Antalya’da kendi gelirini üreten bir üniversite inşa etmeye hazırlanıyoruz” dedi.kdeniz Üniversitesi’nde rektörlük yarışı hız kesmeden devam ederken Yeni Akit’e konuşan Rektör Adayı Prof. Dr. İsmail Boztosun Akdeniz Üniversitesi’nde dönüşümü hedeflediğini söyledi. 3. nesil üniversite modelini işaret eden Boztosun, “Üniversitemizin dönümüşü için 3. nesil üniversite modelini öneriyoruz. Tasarladığımız mega projelerle Antalya’da kendi gelirini üreten bir üniversite inşa etmeye hazırlanıyoruz” dedi.
“YENİ TÜRKİYE İÇİN ÇIKIŞ ÇIKIŞ NOKTASI TEKNOLOJİ TRANSFERİ”
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Boztosun nükleer fizik alanında gerçekleştirdiği ilklerle tanınıyor. Yükseköğretimini ve doktorasını Oxford Üniversitesi’nde tamamlayan, uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle pek çok ödüle layık görülen bilim adamı Boztosun, geçtiğimiz günlerde Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü için adaylığını açıkladı. Projeleri ve vizyonuna ilişkin olarak bilgiler veren Boztosun “2023 ve 2071 vizyonlarıyla biçimlenen Yeni Türkiye modeli için temel çıkış noktası da üniversitelerimizden ve milli araştırma merkezlerimizden kamu ve özel sektöre bilgi ve teknoloji transferidir. 3. nesil üniversitelerin disiplinler arası bir yaklaşımı olduğunun da özellikle altını çizmek gerekir” diye konuştu.
Yükseköğretim kurumları, bölgesine ve ülkesine her türlü bilimsel ve teknolojik katkıyı sunmalı, kamu ve iş dünyası ile işbirliği içerisinde ekonomik politikalarıyla da sinerji oluşturmalıdır. Eğitim bu doğrultuda uygulamaya dayalı modellenmeli, yenilikçilik ve girişimcilik odaklı stratejiler uygulanmalıdır. Bu duruma uygun ve uyumlanmış programlarla öğrenci yetiştirmenin yanı sıra, bu motivasyona sahip bilim anlayışını teşvik etmelidir. Üniversiteler, bölgesinin potansiyelini saptamalı keşfetmeli, bu potansiyeli ve kaynakları kullanma şeklini analiz etmeli ve çözüm odaklı projeler geliştirerek değer oluşturmalıdır. Var olan sorun ya da eksikliklerden doğan ihtiyacı gidermeye yönelik çözümler üretmelidir. Elbette ki üniversite-kamu-sektör işbirliğinden yararlanmalı bu faaliyetler esnasında, yerel yönetimleri ve kuruluşları çözümün bir parçası olarak konumlandırmalıdır. Sürdürülebilir değerler oluşturarak, bölgenin refah düzeyini yükseltmek ve böylece, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmak hedefi için, bu birlikteliğin verimli bir şekilde işlemesi esastır.
