Fatih Projesi'nde öğrenci tabletleri Pardusla çalışacak

Bakan Nihat Ergün, tabletlerde 3G'nin olmadığı gibi, tabletlerin fotoğraf da çekemeyeceğini dile getirdi.PAr

GÜNCEL 22.10.2012, 12:32 22.10.2012, 12:39
Fatih Projesi'nde öğrenci tabletleri Pardusla çalışacak

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK'ın geliştirdiği ve yerli işletim sistemi olan Pardus'un Fatih Projesi'nde kullanacağını belirterek, ''Bir nevi Fatih Projesi ile Pardus'u buluşturacağız'' dedi.Güncel olarak 1xbet giriş adresini sitemizden hemen erişebilirsiniz.

Bakan Ergün, tabletlerde 3G'nin olmayacağını ve tabletlerin fotoğraf da çekemeyeceğini dile getirerek, ''Ben 3 G olsun diye düşündüm. Ama Milli Eğitim Bakanlığı fotoğraf çekmesini ve 3G'li olmasını uygun görmedi'' dedi.

Tabletin ders amacıyla kullanılacağı için fotoğraf çekmesinin ve 3G bağlantısı olmasının Milli Eğitim Bakanlığı açısından olumlu karşılanmadığını ifade eden Ergün, kendilerinin de bu yaklaşıma göre hareket ettiklerini sözlerine ekledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Fatih Projesi'ndeki tabletlerde TÜBİTAK'ta geliştirdiğimiz Pardus işletim sistemi de kullanılacak. Yani Fatih Projesi yerli Pardus'la buluşmuş olacak'' dedi.

AA'nın sorularını cevaplayan Bakan Ergün, Fatih Projesi'nin, Türkiye'de eğitim sistemini, eğitim teknolojilerini, öğrenci ve öğretmen profilini, ders içeriklerini köklü bir değişime tabi tutacak bir proje olduğunu dile getirdi.

Fatih Projesi'nin, Türkiye'de yazılım, bilişim sektörünün hem de bu konudaki donanımların ve teknolojilerin gelişmesine katkı sağlayacağına işaret eden Ergün, şimdiye kadarki 2 pilot uygulamada tablet konusunda üretim şartı olmadığını hatırlattı.

Ergün, ancak ana uygulamaya gelindiğinde 10 milyonun üzerinde tabletin dağıtılacağını ve ondan sonra da her yıl 2 milyon öğrenciye tablet dağıtılacağını bildirerek, ''O zaman bu ihaleye giren firmalar üretim bandı kurmaya, Türkiye'de belirli bir yerli katkı oranıyla üretmeye başlayacaklar ve bu katkı oranını da birkaç yıl içerisinde yükseltecekler. Bu arada TÜBİTAK'ta geliştirdiğimiz Pardus işletim sistemi de bu bilgisayarlarda kullanılacak. Yani Fatih projesi Pardus'la buluşmuş olacak. Bir taraftan donanım üretilecek bir taraftan da yazılım sektörü bu projeyle birlikte önemli bir ivme kazanmış olacak. Fatih projesi önümüzdeki yıl tamamen bütün eğitim sisteminde uygulanacak. O vakte kadar üretim tesisleri de kurulmuş olacak'' diye konuştu.

Kaynak kodları açık olan bir işletim sistemi olduğu için Pardus'un geliştirilmeye müsait bir işletim sistemi olduğunu bildiren Ergün, Pardus'la beraber Türkçenin karakterine uygun arama motorlarının da geliştirilmesiyle Türkçe üzerinde yapılacak arama ve araştırmaların da büyük bir ivme kazanacağını ifade etti.

''Yerli arama motoru çok yakında...'

Yerli arama motoru çalışmasının ayrıntılarının paylaşılmasının da yakın olduğunu kaydeden Bakan Ergün,şunları kaydetti:

''Yerli arama motoru derken, Türkçe'nin karakterine uygun arama motorunu kastediyoruz. Yani illa bizim arkadaşlarımızın oturup yaptığı değil. Yapılabiliyor bunlar. Yaptılar. Diyelim ki Google büyük bir arama motoru şimdi. Yani ne ararsan buluyorsun gibi görünüyor. Ama bazı şeyleri bulamıyorsun. Çünkü dillerin özellikleri farklı. Türkçe her ne kadar Latin harfleriyle yazıyorsak bile Avrupa dillerinden farklı olduğu için, diyelim Google Türkçe cümleleri, cümle mantığı içerisinde görmüyor.

Analiz ederken öyle analiz etmiyor. Ararken öyle aramıyor. Fotoğraf gibi arıyor. Bir resim arar gibi arıyor ve sizin karşınıza ona göre kısıtlı bir şey çıkarıyor aslında. Yani arama motorundan Türkçe açısından Google kısıtlı bilgiler karşımıza çıkarıyor. Eğer Türkçe'nin mantığına uygun kurgulanmış olsaydı o zaman çok daha fazla bilgiyi bizim önümüze koyabilirdi.''

Tablet cihazların özellikleri hakkında bilgi veren Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı'nın tablet cihazlarının fotoğraf çekme ve 3G özelliği barındırmasını uygun görmediğini anlattı.

Bakan Ergün, Türkiye'nin rekabet gücünü artırıcı yeni hareket mekanizmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, rekabet gücünün artışıyla ilgili ağırlıklı noktanın Türkiye'de Ar-Ge, inovasyon, markalaşma ve tasarıma önem vermek olduğunu vurguladı.

''Bizim için rekabet avantajı elde edebileceğimiz alan buradır'' diyen Ergün, Afrika ile ilişkilerde tarihin Türkiye'ye sunduğu fırsatların iyi görülmesi gerektiğini kaydetti.

İleri teknoloji ürünlerinin Türkiye'deki üretim içindeki payının yüzde 5 civarında bulunduğunu hatırlatan Ergün, son yıllarda düşük teknolojili ürün ve üretimlerin bırakıp orta teknolojilere yoğunlaşıldığını söyledi.

Ergün, ekonominin merkezine oturan bu durumun Türkiye'yi orta gelir tuzağına mahkum etmemesi gerektiğine işaret ederek, ''İleri teknolojilere sahip ürünlerin üretim ve ihracat içindeki payını yüzde 20'lere çıkarmamız lazım. Özellikle rekabet avantajını burada yakalamamız lazım'' dedi.

Sanayi üretimi endeksinin Türkiye'nin orta vadeli program hedeflerine uygun bir gelişim gösterdiğini ifade eden Ergün, sanayi üretiminin gelecek yıl da orta vadeli program hedefleri çerçevesinde büyümeye katkı sağlamaya devam edeceğini dile getirdi.

Marmara Bölgesi'nin Türkiye'nin sanayi ve teknolojisinde çok önemli bir yeri bulunduğunu söyleyen Ergün, bilişim sektörünün de Türk sanayisi içerisinde ciddi manada yer aldığını kaydetti.

Ergün, artık içinde bilişimin olmadığı bir makinenin neredeyse bulunmadığını belirterek, şunları ifade etti:

''Bilişim sayesinde cihazlar birbirleriyle konuşmaya başladılar, akıllı cihazlar ortaya çıkmaya başladı, dolayısıyla içinde yazılımın olmadığı, ona bağlı donanımların olmadığı cihaz neredeyse yok. Dolayısıyla bilişim sektörünün bu bölgede (Marmara) önemi çok büyük.

Şimdi TÜBİTAK- Gebze yerleşkesi var biliyorsunuz, orada enstitülerimiz var. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü var, ona tahsis edilmiş geniş bir alan var, bu alanda bir teknoloji geliştirme bölgesi oluşturduk. Bu bölgeyi tamamen bilişim sektörüne tahsis ettik. Buna paralel Kurtköy'deki havaalanının yanında yeni bir teknoloji geliştirme bölgesi daha oluşturduk. Bunu da bilişim ve savunma sektörüyle birlikte teknopark-teknoloji geliştirme merkezi olarak yaptık. Çünkü savunmanın içinde de bilişimin çok ağırlığı var. Gebze ve burası birbiriyle entegre çalışan iki Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak kurguladık.''

Kurtköy'de havaalanının yanında teknoloji geliştirme bölgesi olarak kurgulanan merkezde binaların kısmen yapılmaya başlandığını bildiren Ergün, Gebze'de, TÜBİTAK'ın olduğu yerleşkede de yönetici şirketin yönetimlerinin oluşturulduğunu açıkladı. Ergün, burada alt yapı çalışmalarının başlayacağını belirterek planlama ve alt yapı çalışmalarının başlayacağını anlattı. Ergün, ''Herhalde 2013 yılında alt yapı ve planlama çalışmaları belirli bir noktaya gelir ve şirketlere yer tahsisleri de yapılmaya başlanır'' dedi.

''Sanayi envanteri çalışması yıl sonuna hazır''

Rüzgar enerjisi ile ilgili bir soru üzerine Bakan Ergün, şu yanıtı verdi:

''Enerji yatırımları bizim açımızdan çok önemli 500 milyar dolar ihracat, 2 trilyon dolarlık milli gelir seviyesine ulaşacaksa bunu bir yerde üretecek. Nerede üretecek? Fabrikalarda. Peki enerjiyi nereden sağlayacak- Enerji yatırımları olması lazım. Mevcut enerji yatırımları bizim bu 2 trilyon dolarlık milli gelir hedefimize ulaşma imkanı vermez. O zaman enerji yatırımlarını Goldenbahis ciddi manada desteklememiz lazım.

Ayrıca çeşitlendirmemiz de gerekiyor. Nerede bir rüzgar esiyorsa boşa esmemeli, nerede bir su akıyorsa boşa akmamalı, güneş enerjisi boşa gitmemeli, mutlaka bir enerjiyi ortaya çıkarması lazım. Şimdi enerji endüstri bölgeleri oluşturuyoruz mesela güneş enerjisinden de yararlanmak üzere, nerede bir jeotermal sıcak su enerjisi varsa bize enerjisini vermesi lazım. Nükleer santrallerle enerji temin etmemiz lazım.''

Kömür santrallerine ilişkin açıklamalarda da bulunan Ergün, kömür santrallerinin eskisi gibi değil çok daha çevreci teknolojiler olduğunu belirterek, çevreye herhangi bir zarar vermeden kömürden enerji elde etme imkanının eskisine göre çok daha iyi olduğunu, Türkiye'nin kömür rezervlerini de kullanıp enerjiyi çeşitlendirmek, zenginleştirmek ve arttırmak gerektiğini kaydetti.

Sanayi Envanteri çalışmasının devam etiğini dile getiren Ergün, ''Önce birbirleriyle konuşması gerekli olan ve bize anlamlı sonuçlar vermesi gereken bütün verileri konuşabilir hale getirmeye çalıştık. Bir dil öğretmek lazımdı bunlara. Bu dil öğretme çalışmaları epey bir zamanımızı aldı. Şimdi onları ortak bir dille buluşturduk. Yazılımla bunları bir program dahilinde birbiriyle konuşur hale getirdik. İlk verileri de aldık, şimdi programın son denemesini arkadaşlar sundular bize. Çok güzel neticeler çıkmaya başladı oradan. Yani yakın bir zamanda bir ay içerisinde, bilemedin iki ay içerisinde verecekler. Artık bu yılın sonunda Girişimci Bilgi Sistemi dediğimiz, Türkiye'nin verilerini birbirleriyle konuşturma işini önemli oranda yoluna koymuş olacağız'' diye konuştu.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
16°
az bulutlu
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:25
Güneş 06:02
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:02
Yatsı 21:32
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P