365 Gün Eğitimin Merkezi www.egitim365.com
2012-11-03 18:42:08

Eğitimin devrimsel değişimi ve devrimin geleceği...

Fatih DENERİ

fatih.deneri@egitim365.com 03 Kasım 2012, 18:42

Türkiye eğitim bakımından son on yılda çok yol kat etti. Bu afakî bir yorum olmanın ötesinde istatistiklerle de kanıtlanmış bir gerçek. Eğer Türk Eğitim Sistemi’nin son on yılına bakılırsa ne kadar haklı olduğum, bu değişimin neredeyse devrimsel bir boyuta sahip  olduğu daha net anlaşılır.

'Geçtiğimiz on yılda 50'si devlet, 42'si vakıf üniversitesi olmak üzere 92 yeni üniversite eğitim – öğretime başladı. Toplam üniversite sayısı 168'e ulaştı. Bu rakam 2002 yılında 53’ü devlet 23’ü vakıf olmak üzere 76 üniversite ile sınırlıydı. Sadece yeni kurulan 50 devlet üniversitesi, 105 bin akademisyen ve idari personel için iş imkânı doğurdu.


2002 yılında 7,5 milyar lira olan eğitim bütçesi, 2012 yılında 39 milyar liranın üzerine çıkarak son on yılda yüzde 425 artış gösterdi. Bu rakama yüksek öğretim kurumlarının bütçesinin dâhil olmadığını da ayrıca vurgulamak gerekir.

 

Yükseköğretim kadar ilk ve orta öğretimde ciddi bir gelişim gösterdi. On yılda 6 bin 326 yeni öğretim kurumu hizmete açıldı, ilk ve ortaöğretimde 181 bin yeni derslik yapıldı, okullardaki laboratuvarların sayısı 2002 yılında yaklaşık 19 binken, geçen on yılda bu sayı 33 bine çıktı, 2002 yılında 12 bin olan kütüphane sayısı 18 bine ulaşmış durumda.

 

Sadece derslik ve bina değil ders için gereken materyallerde çeşitlendi. Buna örnek olarak okullara bilişim teknoloji sınıfları için dağıtılan bir milyon bilgisayarın yanında Fatih Projesi kapsamında öğrencilerin akıllı tahtalar ve tablet bilgisayarlarla eğitim teknolojilerinden faydalanmaya başlamış olmaları gösterilebilir.

 

Son on yılda 358 bin öğretmen atandı ya da sözleşmeli kadrodan daimi kadroya geçirildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 2012 itibariyle kadrolu 670 bine yakın öğretmen çalışmaktadır.

 

Tabii son on yılda olanlar bunlardan ibaret değil. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerek YÖK ve ÖSYM eleştirilecek pek çok olaya imza attı. ÖSYM tarafından düzenlenen sınavlarda meydana gelen usulsüzlük iddiaları, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından değiştirilen müfredat ve eğitim sistemine yönelik yapılan değişiklikler bunların başlıcalar örnekleri.

 

Türkiye’nin kronik sorunları kadar eğitimin de kronik sorunları var ve hala da devam ediyor. Yine de Türkiye’nin eğitimde önemli mesafe kaydettiğini söylemek mümkün. Ancak asıl mesele Türkiye’nin gelecek on yılı olacak. Tartışmaya derhal başlamamız gereken şey de tam olarak bu.

 

Henüz ciddi bir tartışma zemini oluşmamış olsa da gelişen eğitim teknolojileri, değişime uğrayan sosyo - kültürel yapı ve eğitimin tüm bunlara nasıl uyum sağlayacağı, gelecek on yılda bizlerin en önemli gündemi olmaya devam edecek. Son on yılda yaşanan devrimsel değişimi hız kaybetmeden sürdürmenin başka bir yolu yok.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.