365 Gün Eğitimin Merkezi www.egitim365.com

Bursa'da eğitim sıkıntılı dönemde

EĞİTİM

Türk Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, "2012-2013 eğitim-öğretim yılı, gerek Bakanlık merkezli önemli sistem değişikliklerinden ve gerekse de Bursa'ya özel uygulamalardan dolayı belki de eğitim-öğretim tarihimizin en sıkıntılı dönemi olacaktır" dedi.

Türk Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, düzenlediği basın toplantısında, "2012-2013 eğitim-öğretim yılı, gerek Bakanlık merkezli önemli sistem değişikliklerinden ve gerekse de Bursa'ya özel uygulamalardan dolayı belki de eğitim-öğretim tarihimizin en sıkıntılı dönemi olacaktır.1xbet mobil giriş kolaylığı için isterseniz mobil uygulama indirin. Öğrenci, öğretmen, veli ve idareci olmak üzere her kesim için ciddi olumsuzluklar ve telafisi zor zararlar yanı başımızdadır. Şöyle ki; Yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 652 sayılı KHK ile topyekûn Bakanlığın teşkilat yapısını ve kadroları baştan aşağı değiştirmesi akabinde 4+4+4 sistem değişikliği ve yine müfredat, program ve içerik değişiklikleri ile sanki sıfırdan bir Milli Eğitim Bakanlığı kuruluyor" dedi.
BURSA HALKI GERÇEK TABLODAN HABERDAR MI?
"Bu enkazı kimden devraldınız?"  diye soran Başkan Türkoğlu, "10 yıldır tek başına iktidar olan hükümetin bakan değişiklikleri ile oluşturduğu sistem değişikliğinin mağdurları nesillerimiz ve onların aileleriyle eğitim çalışanlarıdır. OKS-SBS-OKS uygulaması bunun en somut ve acı örneğidir. Genel Milli Eğitim  meselelerinden ziyade özel olarak Bursa'da durum nedir? Bursa'nın başarısı ne durumda? Bursa 2012-2013 Eğitim öğretim yılına hazır mı? Bursa halkı gerçek tablodan haberdar mı? Sorularına eğitimin Bursa'da yetkili sendikası ve temsilcisi olarak aynı zamanda mesleğin içerisinden gelenler olarak bir değerlendirme yapacak olursak. Özetle; Ülke geneli sınavlar (SBS-LYS-YGS) illerin başarı sıralamasını bir nevi Milli Eğitimlerin performansını gösteren önemli verilerdir. Bursa'da ise, 2002-2003 yıllarına göre genel anlamda ciddi bir başarısızlık vardır.  MEB ve ÖSYM'nin 2010 yılından beri il sıralaması yayınlamayıp yalnızca ilk 10 ve son 10 sıralamalarını vermesi anlaşılır gibi değildir. Bu verilere göre de Bursa 2010 da LYS deiller sıralamasında 3 puan turunda 32-42 aralığın da iken SBS de 23-35 bandındadır" diye konuştu.

BURSA TM VE MF PUANINDA İLK 10'DA YOK
En son 2012 LYS'de yalnızca TS puan türünde Bursa'nın 4.cü olduğunun altını çizen Selçuk Türkoğlu, şunları kaydetti;
"Moral veren bu sonuç aslında gerçek bir değerlendirme için sağlıklı değildir. Çünkü TS puan türünde birinci sıradaki il ile 81.ci il arasında 12 puan gibi bir fark varken TM ve MF puan türlerinde bu fark 60 civarındadır. Bursa ise TM ve MF puan türünde ilk 10 da yoktur. Asıl gösterge üniversiteye öğrenci Betxlarge yerleştirmede ortaya çıkmaktadır. 2008'de 4 yıllık lisans eğitimine yerleşmede Tekirdağ, Denizli ve Edirne'den sonra %19,13 ile 5. Sırada yer alıyordu. Bir yıl sonra 2009'da İlimiz 6. Sıraya, 2010 yılında 11.sıraya düştüğünü görüyoruz. 2011 yılında ise 9.sırada yer almış. Sözün özü üniversitede Lisans eğitimine yerleşmede Bursa son 4 yılda 4 basamak gerilemiş. 4 yıllık lisans eğitimi, iki yıllık ön lisans eğitimi ve açık öğretim veren üniversitelere yerleşmeyi gösteren "Toplam Yerleşme Oranı"na göre durumun daha kötü olduğunu görüyoruz. Bursa, 2008 yılında İstanbul'dan sonra %57,78 ile 2. Sırada iken, 2009 yılında 10.sıraya, 2011 yılında ise % 49,29 ile 17. sıraya düşerek irtifa kaybetmiş. 2012 yılının sonuçları henüz açıklanmamış ancak görünen o ki, 17. sırayı da arayabiliriz."
NORMAL ÖĞRETİM YAAN OKUL KALMADI
Bursa'da 4 bin 500 öğretmene ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Türkoğlu, "836 rehber öğretmen başta olmak üzere 400 İlköğretim Matematik, 350 Fen Teknolojisi, 430 Türkçe, 275 Edebiyat, 255 Sosyal Bilgiler, 589 Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenliği, 200 Teknoloji Tasarım başta olmak üzere toplam 4500 öğretmen ihtiyacı vardır. Öyle ki, bazı varoş bölgesi ortaokullar da ana derslerin tamamının öğretmeni yoktur. Bu yılın en büyük problemi olan ülke genelinde 30 bin, Bursa da ise 350 sınıf öğretmeni norm fazlası nedeni ile okullar açıldığında sınıfı ve öğrencisi olmayacaktır. 4+4+4 uygulamasında 5.ci sınıfın ortaokul olması nedeni ile sınıf öğretmenleri tam bir kıyıma uğratılmıştır. 66 aylıkların okula başlaması ile birlikte geçen yıl Bursa da 43 bin civarında 1.ci sınıfa başlayan öğrenci varken bu yıl bu rakam en az 51-53 bin arasında olacaktır. Bu farkı kapatacak derslik mevcut değildir. Öyle ki, neredeyse merkezde normal öğretim yapan okul kalmamıştır. Hâlbuki ideal olan 30 kişilik sınıf ve normal (tekli) öğretim Bursa için hayaldir" şeklinde konuştu.
EĞİTİMDE YANLIŞ PLANLAMA
Bursa'da okulların sayısı kadar dahi hizmetli bulunmadığını hatırlatan Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
"950 okul bulunan ilimizde kadrolu  hizmetli   sayısı yalnızca 490 dır. Okullarımızın en önemli masraf kalemi  ücretli hizmetlidir. 24 derslikli ve 1500  öğrencili bir okulun en az 4 hizmetli ihtiyacı bulunmaktadır. Asgari hizmet alımı ile bu hizmet alındığı takdirde en az 6 Bin TL her ay ödeme yapılması gerekir. İlk okul ve Orta Okulların ödenekleri  olmadığından bu tür masraflar ancak bağışla karşılanabilir. Bursa Milli Eğitiminin yanlış ve eksik planlamasından dolayı bu sene 9 genel lisemizin toptan Anadolu Lisesi olması nedeniyle Yıldırım ve Osmangazi'de sadece 1'er genel lise Nilüfer'de 2 genel Lise kalmıştır. Öyle ki, 700 bin nüfuslu Osmangazi ilçesinin tek genel lisesi Cem Sultan Lisesidir. Anadolu Lisesi kazanamayan ve meslek lisesine gitmek istemeyen çocuklara zorunlu meslek lisesi dayatılmaktadır. Geçen sene bu 9 genel lisemizin 9. Sınıfına  ortalama 7 Bin öğrenci kayıt yaptırırken Anadolu  Lisesi dönüşümü ile aynı 9 Genel Lisemizin Öğrenci kontenjanı 2 Bine düşmüştür. Bu yıl zorunlu 12 yıl uygulaması ile Liselere gidecek öğrenci sayımızda en az %20 artış beklenirken kontenjan sınırlaması ile en az 5-6 Bin lise çağındaki çocuğumuz ve velileri gidecek  okul  bulamayacaktır. Yeterli okul yapımı gerçekleşmeden  alt yapı hazırlanmadan yapılan bu dönüşüm tam bir kaosa neden olacaktır."

BURSA'DA DÖNÜŞÜM KAOSU
Bursa'da 4+4+4 dönüşümünün tabelada kaldığını vurgulayan Türkoğlu, "Bursa'da 4+4+4 dönüşümü fiilen Türkiye'deki gibi gerçekleşmemiş dönüşüm tabelada kalmıştır. Türkiye genelinde okulların %60'ı dönüşüp bağımsız ilkokul bağımsız ortaokul olurken Bursa'da sadece %5 dönüşüm olmuş, mevcut okullarımızın içerisinde 2 hatta bazı okullarımızda imam hatip ortaokulu eklenerek 3 okul ihdas edilmiştir. Örneğin ; Yıldırım Yavuz Selim İlköğretim Okuluna bir tek derslik dahi eklenmeden tabelası sökülüp yerine Yavuz Selim İlkokulu, Yavuz Selim Ortaokulu, Yavuz Selim İmam Hatip Ortaokul  tabelaları asılmıştır. Dönüşüm gerçekleşmediğinden öğretmen normları ve dönüşüm kaosu en az 4-5 yıl daha sürecektir. Bu durum kanunun ruhuna ve genel amaçlarına da aykırıdır. Kanunun genel gerekçesi  içerisinde 6 yaş çocuğu  ile  15 yaş çocuğunun aynı eğitim  ortamlarını  paylaşmalarının  sakıncalarından  bahsedilirken ve mutlaka  bağımsız  ilkokul  ve  orta  okul  oluşturulması  emredilirken bırakınız bu durumu  bazı  liselerin  içerisine  Orta  okul  açılarak 10 yaşındaki çocukla 19 yaşındaki  çocukların aynı  eğitim  ortamını  paylaşması söz konusudur" dedi.
BURSA'DA DURUM TAM BİR FACİA
Okulların devasa ihtiyaçları  karşısında ödenek verilmezken okulların tek şansı olan bağış yolunun da kapandığını dile getiren Türkoğlu, "Bağış almak için kayıt dönemi haricinde alternatifi olmayan okullar geçen sene okul aile birliği yönetmeliğinin değiştirilmesi  ile kayıt döneminde hiçbir şekilde hesaplarına para yatırılamayacağından tam bir çaresizlik içerisindedir. Hatırlanacağı üzere geçen sene kayıt döneminde aile birliği hesabında 60TL olan okul  idarecilerine dahi ceza verilmişti. Hal böyle  olunca okul idarecileri özellikle bölge dışı kayıtlarda "bakkal amcanın veresiye defteri" metoduna başvurmakta ve ancak velilerin vaatlerini not etmekte, okullar açıldıktan sonraki zamana bağış alabilme umudunu taşımaktadır. Bir taraftan da velilerin sözünden vazgeçmemesi için dua etmektedirler. Diğer taraftan ayni yardım dediğimiz fotokopi kağıdı, kırtasiye ve temizlik malzemelerinin ayni olarak alınması bir  başka  metodudur. Teftiş hassas bir kurumdur ve kamu idaresinin vazgeçilmezidir. Hata payı minimize olmuş teftiş mekanizmaları ancak hakkaniyetli görev yapıyor demektir. İdeal olan hata payı %3-5 dir. Yani teftiş sonucu yapılan uygulamaların ancak %3-5'i mahkemelerden dönebilmelidir. Bursa'da ise durum tam bir faciadır. Şöyle ki; Soruşturma ile görevden alınan idarecilerimizin %35'İ mahkemelerden dönerken halen devam eden mahkemelerin sonuçlanması  ile bu oranın daha da artacağı aşikardır" diye konuştu. (Bursadabugun)
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.